Cartel Grubunda Kimler Var? Efsanenin Kadrosuna Mizahi Bir Bakış Bazı müzik grupları vardır ki, onları duyunca aklımıza sadece şarkıları değil; bir dönemin ruhu, bir kuşağın enerjisi gelir. Cartel de tam olarak böyle bir fenomen. 90’larda Almanya’da doğup büyüyen Türk gençlerinin sesi, sokağın nabzını tutan bir isyandı o. Ama bugün biraz daha eğlenceli bir yerden bakıyoruz meseleye: Kimdi bu Cartel tayfası? Onları bir araya getiren şey neydi? Ve en önemlisi… Aralarındaki dinamikler nasıl bir çorba oluşturdu? Gel, müziğin arkasındaki bu renkli karakterlere birlikte göz atalım! Cartel: “Biz Kardeşiz” Duruşunun Mikrofon Hali 1995’te kurulan Cartel, Almanya’daki Türk hip-hop sahnesini küresel arenaya taşıyan…
Yorum BırakYazar: admin
Burdur Karamanlı Hangi Boydan? Tarih, Toplum ve Kimliğe Dair Farklı Bakışlar Bazı sorular vardır ki sadece geçmişi anlamak için değil, bugün kim olduğumuzu keşfetmek için de sorulur. “Burdur Karamanlı hangi boydan?” sorusu da tam olarak böyle… Tarihin derinliklerinden gelen kökleri merak ederken, aynı zamanda kimliğimizi, kültürel aidiyetimizi ve toplum olarak nereden geldiğimizi anlamaya çalışırız. Bu yazıda bu soruya tek bir cevaptan ziyade, farklı bakış açılarını ve yorumları bir araya getirerek geniş bir perspektif sunacağız. — Karamanlı’nın Tarihsel Kökleri: Oğuzların İzinde Burdur’un Karamanlı ilçesi, Anadolu’ya Türklerin yerleşme dönemlerinden itibaren şekillenen bir yerleşim merkezidir. Tarihçiler arasında yaygın kabul gören görüş, Karamanlı halkının…
Yorum BırakDivit Nedir? Hat Sanatının Antropolojik Perspektifiyle Kültürel Derinlikler Kültürlerin Çeşitliliği ve Yaratıcı İfadelerin Gücü Kültürler, tarihsel geçmişlerden bugüne kadar gelişen, sürekli değişen ve birbirinden beslenen yapılar olarak bizlere çeşitli bakış açıları ve ifadeler sunar. Her kültür, topluluklarını birleştiren, kimliklerini belirleyen ve bireylerin dünyayı algılayış biçimlerini şekillendiren öğelerle yoğruludur. İnsanlık tarihinin derinliklerine indiğimizde, yazı ve yazım araçları da bu kültürel çeşitliliğin yansımasıdır. Peki, yazının sadece bir iletişim aracı olmaktan öteye geçerek, bir kültürel ifade biçimi olarak nasıl şekillendiğini hiç düşündünüz mü? Antropolojik bir bakış açısıyla, yazı ve yazım araçları bir topluluğun kimliğini, değerlerini ve inanç sistemlerini simgeler. Bu yazıda, özellikle divit…
Yorum BırakDikey Hizalama: Felsefi Bir Bakış Açısı Bir düşünürün bakış açısıyla, insanlık tarihinin hemen her alanında, düzenin, organizasyonun ve uyumun arayışı vardır. Yalnızca fiziğin değil, aynı zamanda düşüncenin, kültürün ve toplumsal yapının da belirli bir düzene oturtulması gerektiği hissi her zaman var olmuştur. Bu düzen arayışının estetik, işlevsel ve etik boyutları her geçen gün daha da karmaşıklaşmaktadır. Ancak, bu düzenin temelinde yatan prensiplerden birinin ne olduğunu sorgulamak gerekirse, belki de ‘dikey hizalama’ kavramı, çok daha derin bir anlam taşır. Dikey Hizalama: Estetikten İşlevselliğe Bir Yolculuk Dikey hizalama, basit bir terim olarak, bir şeyin yukarıdan aşağıya doğru düzenlenmesi veya hizalanması olarak tanımlanabilir.…
Yorum BırakAhmet Ürkmezgil Kim? Bugün sizlere, belki de adını daha önce duymadığınız ama kesinlikle tanımaya değer bir isimden bahsedeceğim: Ahmet Ürkmezgil. Şimdi, “Ahmet Ürkmezgil kim?” diye soranlar, rahatlayın! Çünkü bu yazı sayesinde hem kendisini tanıyacak, hem de neden bu kadar çok sorulduğunu öğreneceksiniz. Ama önce, size biraz eğlenceli bir açıdan yaklaşayım, çünkü Ahmet Ürkmezgil’i tanımak bir macera gibi! Ahmet Ürkmezgil: Gerçekten Kim? Ahmet Ürkmezgil, bizlerin demin de bahsettiğimiz üzere, adı zaman zaman karşımıza çıkan ama kim olduğunu bilemediğimiz birisi! Hadi gelin, birazcık hikayeye dalalım ve Ahmet Ürkmezgil’in hayatına biraz mizahi bakış açısıyla göz atalım. Erkeklerin Stratejik, Kadınların Empatik Yaklaşımı Şimdi, erkekler!…
Yorum BırakSessiz Bir Yankı: Kuru Öksürük ve Hırıltıya Edebiyatın Dokunuşu Bir edebiyatçı olarak her zaman inanmışımdır: kelimeler de birer nefes gibidir. Bazen güçlü, bazen titrek, bazen de boğazda takılı kalan bir öksürük kadar kırılgandırlar. “Kuru öksürük ve hırıltı” yalnızca bedensel bir rahatsızlığın sesi değil, aynı zamanda içsel bir sarsıntının, bastırılmış bir duygunun yankısıdır. Bu yazıda hem bu semptomların fiziksel anlamını hem de onların edebiyatta taşıdığı simgesel derinliği birlikte keşfedeceğiz. Çünkü her öksürük, aslında söylenememiş bir cümlenin yankısı olabilir. Kelimelerin Boğazda Takıldığı Anlar Edebiyat, tıpkı solunum gibi kesintisiz bir akış ister. Ancak bazen kelimeler, tıpkı nefes gibi boğazda düğümlenir. Kuru öksürük, işte…
Yorum BırakKayın Ağacı mı, Gürgen Ağacı mı? Felsefi Bir Karar Verme Süreci Bir ağacın seçilmesi, modern dünyada çoğu zaman basit bir estetik tercih ya da pratik bir gereklilik gibi görülür. Ancak, ağaçların derinliklerine bakıldığında, onların varlıkları üzerinden insanlık tarihine dair önemli sorular sorulabilir. Kayın ağacı mı, gürgen ağacı mı? Bu soru, yalnızca iki farklı ağacın fiziksel özelliklerinden ibaret değil, aynı zamanda insanın doğa ile olan ilişkisini, değer yargılarını ve varoluşsal tercihlerini sorgulayan bir düşünsel yolculuğa davet ediyor. Bu yazı, bu iki ağacın farklı yönlerini felsefi bir bakış açısıyla inceleyerek, etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden değerlendirilecektir. Ontolojik Bakış: Varlık ve Varoluş Üzerine…
Yorum BırakÖnceki Dönem Gider ve Zararları: Vergi Sisteminin Görmezden Geldiği Gerçek mi? Hiç düşündünüz mü; bir işletme, geçmişte yaptığı bir hatanın ya da uğradığı bir zararın bedelini bugün ödemeye devam ederken, neden vergi sistemi buna sırtını döner? “Önceki dönem gider ve zararları kanunen kabul edilmeyen giderdir” cümlesi kulağa teknik bir mevzuat cümlesi gibi geliyor olabilir, ancak arkasında çok daha büyük bir tartışma yatıyor: Devlet, işletmelerin gerçek finansal durumunu ne kadar umursuyor? Kanunen Kabul Edilmeyen Gider Ne Demek? Önce şunu netleştirelim: Kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG), bir işletmenin muhasebesinde gider olarak kaydedilen ama vergi matrahının tespitinde dikkate alınmayan harcamalardır. Yani işletme açısından…
Yorum Bırakİbreli Ağaç Ne Demek? Edebiyatın Derin Köklerinde Bir Sembolün İzinde Bir edebiyatçı olarak, kelimelerin yalnızca anlam taşıyan araçlar değil, aynı zamanda insan ruhunun yansımaları olduğuna inanırım. Kelimeler, tıpkı toprakta filizlenen tohumlar gibi, düşüncelerimizin derinliklerinde büyür, kök salar, yeni çağrışımlar doğurur. Bu yazıda, kulağa sade gelen bir kavramı — “ibreli ağaç”ı — yalnızca botanik bir terim olarak değil, edebiyatın simgesel ve duygusal dünyasında yeniden okumaya çalışacağız. Çünkü bazen bir ağaç, yalnızca bir ağaç değildir; bazen, insanın dirençle, sabırla, zamanla kurduğu ilişkinin kendisidir. İbreli Ağaç: Doğadan Gelen Anlam Sözlük anlamıyla ibreli ağaç, yaprakları iğne biçiminde olan ve genellikle dört mevsim yeşil kalan…
Yorum BırakHızır Aleyhisselam İnsan Kılığına Girebilir Mi? Antropolojik Bir Perspektiften Bakış Kültürlerin Çeşitliliğine Dair Bir Merak: Hızır Aleyhisselam’ın Kimlik Değişimi Bir antropolog olarak, insan kültürlerinin ne kadar zengin ve farklı olduğunu görmek, sürekli bir keşif duygusu yaratır. Farklı topluluklar, farklı coğrafyalarda kendi inançlarını, ritüellerini, sembollerini ve kimliklerini nasıl şekillendiriyorlar? İnsanlığın kadim hikayelerinde sıkça karşılaşılan figürlerden biri de Hızır Aleyhisselam’dır. Peki, Hızır Aleyhisselam insan kılığına girebilir mi? Bu soru, sadece dini bir mesele değil, aynı zamanda kültürel kimlikler, ritüeller ve topluluk yapıları üzerinden de tartışılabilir bir konudur. Hızır’ın farklı şekillerde karşımıza çıkması, sadece bir teolojik mesele değil, aynı zamanda kültürel ve antropolojik…
Yorum Bırak